Kıbrıs'ta Enosis ve Taksim Politikalarının Sonu

"Othello'yu okuyan hele bir de surlarla çevrili Mağusa'yı seyretmeyegörsün; hendeğin ötesinden tarihin tılsımına kapılır, Ada'yla çaresiz aşka düşer. Hasgüler'in eseri, en az iki açıdan övgüye değer: Birincisi, uluslararası ilişkiler eksenli olmasına rağmen, milliyetçiliğin Türkiye ile Yunanistan arasındaki tarihi bir husumete çevirdiği, böylece dışsallaştırdığı 'Kıbrıs Sorunu'nun ardındaki 'Kayıp Ülke'yi vurguluyor. Çalışmanın ikinci ilgi çekici yanıysa, gerek Kıbrıs, gerekse Türk Solu'nun Ada politikalarına yönelik tespitleridir. Hasgüler, bugün dahi siyasi tarzıyla hala pro-Sovyet ortadoksluğuyla malul, milliyetçi ideoloji veya Avrupa karşısında bağımsız stratejisini geliştirememiş olan Kıbrıs Solu'nu mercek altına yatırıyor. Türk Solu ise, resmi ideolojinin 'xenophobia' ile Batı hayranlığının garip bileşiminden ortaya çıkan tezlerin sızmasını önleyemedigi bilinçaltıyla, istisnalar dışında 'Kıbrıs Sorunu' diye bir meseleyi dahi tanımamıştır. Oysa tarihi mirası ona, "ulusal önyargıları harekete geçiren egemen uluslararası politikaya karşı yeni bir dış politika için savaşmak, emekçi sınıfların kurtuluşu için verilen genel mücadelenin bir parçasıdır" diyordu (Uluslararası İşçi Birliği'nin Kurtuluş Çağrısı, son paragraflar). Umalım ki, Ada'nın sadece dış değil iç dinamiklerinin gerçek insanların kayıp tarihiyle birlikte kavranmasına, elinizdeki kitabın da bir nebze katkısı olsun. Hasgüler'in eseri, "Kıbrıs'ta neler oluyor?" diye merak edenlerin başvurması gereken yegane ana kaynak."(Arka kapaktan)

Orijinal karton kapağında.